Ege'de Son Söz

ZMO Başkanı Dr. Çakıcı’dan 'Afgan' yorumu: O ücretlerle başka kimse çalışamaz!

Çiftçinin para kazanmadığı için üretimden vazgeçip şehre kaçtığı örneğini veren Ziraat Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Dr. Hakan Çakıcı, “Bakan Bey'in söylediğine göre, Afgan çobanlar olmasa, tarım ve hayvancılık kalmazmış. Çiftçinin para kazanamadığı yerde tarım işçisi de para kazanamıyor. Önerilen ücretlere ancak Afganlar çalıştırılabilir. Neden onlara muhtaç hale geldik, bunu sorgulamak lazım” dedi
ZMO Başkanı Dr. Çakıcı’dan 'Afgan' yorumu: O ücretlerle başka kimse çalışamaz!
Haberler / Tarım
10 Temmuz 2024 Çarşamba 10:15
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş

Muhittin AKBEL / EGEDESONSÖZ – Ticaret Bakanı Ömer Bolat’ın “Afgan çobanlar giderse, tarım ve hayvancılık kalmaz. Limon 1-3 liraya satılıyor diye ağaçta çürüdü” sözleri tartışılıyor. Bu tartışmaya, Ziraat Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Dr. Hakan Çakıcı da katıldı.

Tarla bahçe sahibi çiftçinin para kazanamadığı bir süreçte tarım ve hayvancılık yapan işçilerin para kazanma şansının hiç olmadığını belirten Başkan Çakıcı, “Tarım ve hayvancılık bu hale geldiyse, Afganlara, Suriyelilere muhtaç hale geldiysek, bunu sorgulamak gerek. Demek ki tarım ve hayvancılık, bu duruma gelinceye kadarki süreçte hiçbir çözüm üretilmemiş” ifadesini kullandı.

ÇOK DÜŞÜK ÜCRETLERE ÇALIŞTIRIYORLAR, ADETA BİR KÖLELİK!
Türkiye’de tarım işçiliği probleminin çok uzun zamandır var olduğuna vurgu yapan Başkan Çakıcı, konuyu iki ayrı kategoride değerlendirmek gerektiğini söyledi. Birinci kategoride, tarım ve hayvancılığımızın Afganlara, Suriyelilere muhtaç hale getirilmiş olmasının sorgulanması gerektiğini belirten Başkan Çakıcı, “Onlar olmasa, ne yapardık acaba?” diye sordu. İkinci kategoride ise “Neden Afgan çalıştırılıyor? Çünkü çok düşük ücretle çalıştırılıyor! Kölelik gibi bir şey” diyerek işin ücret kısmına dikkat çeken Çakıcı, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Burada sosyal güvence diye bir şey yok zaten. O kadar düşük ücretler karşılığında çalıştırılıyor ki insanlar, buna kölelik demek, hiç de abartılı olmaz. O ücrete, o koşullarda Afganlar dışında kimseyi çalıştıramazsınız! İnsanca bir ücret vermezseniz, orada çalışacak insan bulamazsınız. Eğer Afganlar olmasaydı, yüksek ücretle işçi çalıştırılacaktı, işçi maliyeti ürün maliyetlerine yansıyacaktı. Bakan beyin bu sözlerini, tarımı, hayvancılığı Afgan ve Suriyeli çobanlara, işçilere muhtaç hale getirildiğinin bir itirafı olarak algıladım. Bizim bölgemizde çok sayıda Afgan çoban var, Suriyeli tarım işçisi var. Sanayi sitesine gidin, tahmin edemeyeceğiniz kadar çok Suriyelinin çalıştığını göreceksiniz. Işıkkent semtinde bir yere gittim, sakatat işleyen bir yere, o pis işte 20’den fazla Suriyeli işçinin çalıştığını gördüm. Bunlar, yüksek ücret ödemekten kaçma yöntemidir.”

LİMON TARLADA 3 LİRAYSA, PAZARDA 70 LİRA OLMAZ!
Toprak sahibi çiftçilerin, para kazanamadıkları için çiftçiliği bırakıp şehirde bir fabrikada veya bir başka işte çalışmayı tercih eder hale geldiğini, dolayısıyla çiftçi sayısında azalma olduğunu anlatan Ziraat Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Dr. Hakan Çakıcı, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Mülk sahibi çiftçi, çiftçiliği bırakıp kentte yaşamaya başladı. Ucuz Afgan, Suriyeli çalıştırma hevesi yüzünden, tarım ve hayvancılık işini yapması gerekenler de kaçırıldı. Çiftçi para kazanamıyorsa, sıradan bir işçi hiç para kazanamayacak demektir. Afganlar olmasa, ürün toplanamaz, limon ağacında kalır, domates tarlada kalır, deniyor. İşçilik parası, ürünün parasıyla karşılanamadığı için o ürün tarlada, bahçede kalıyor aslında. Limonu tarladan 3 liraya al, pazarda 70 liraya sat, olmaz ki. Bir başka sıkıntı da buradadır. Aracıların yol açtığı bu düzen ortadan kaldırılmalı. Üretimle tezgah arasındaki maliyetleri en aza indirmek lazım. O zaman işçinin de parasını ödersiniz, bahçede, tarlada ürün de kalmaz. Üretilen gıda ürünlerinin çok kısa yoldan çarşıya pazara getirilmesi pekala mümkün, buna kafa yormak lazım. O zaman Afgan çobana da, Suriyeli işçiye de ihtiyaç olmaz. Tarım işçiliği kaçınılmaz bir şey, mutlaka tarım işçiliği olmak zorunda. Bu ücret sorunu, tarımın da dışına çıktı. Hiçbir ülkede 30 bin lira bir mühendise veriyorsunuz, sonra da o mühendisin bir yere gidip tatil yapabildiğini düşünün. 30 bin lira maaş alan mühendisin kaldığı otelde bulaşıkçılık yapan insanın 40 bin, 50 bin lira maaş aldığı gerçeğiyle karşı karşıyayız. Bu neyi gösteriyor? Bu ülkede üretim yok demektir, mühendise ihtiyaç yok, tüketime ihtiyaç var, demektir. Üretime gerek yok, hizmet sektörü var, demektir. Özetle kendimizi kandırıyoruz.”

YORUM EKLE

Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır

YORUMLAR

Az Bilmiş
10 Temmuz 2024 Çarşamba 14:10
Şu açıdan da yorumlamak lazım. İnsanımız İŞ beğenmiyor. Herkes masa başı iş istiyor. Ülkemizde genelde CITA yükseldi. Ayrıca insanların burnu da havada sen hiç bir eğitim almamışsın, hiç bir belgen yok e sonra şu kadar maaş isterim diyorsun. Maaş istiyorsan önce kendini yetiştir sonra iste. Ayrıca ne okuyan ne de çalışmak istemeyen kitle de var. Kişinin ahlak yapısıda önemli. Evet 20 yılda AK Parti politikaları ülkeyi bu hale getirdi. Çin Manisa''da elektrikli araç üretecek. İmzalar atıldı. Elin adamı Türkiye''de gelecek görüyor ki yatırım yapıyor. Siz müşterinin olmadığı yere dağda lokanta açar mısınız. Ya. Akıllı olmak şart. Onlar ise FETÖ nun adamlarını kendilerini danışman yaptılar. Kimler kimlerle dans yapıyor iyi biliyoruz.
İzmir
10 Temmuz 2024 Çarşamba 14:06
Eğitim Sistemini Düzeltmeyen Hükümet , Üretim Endeksli İş Hayatındaki Planlamayıda doğru yapmadığından bu hallerdeyiz... Maaş sıkalası arz talep endeksine göre belirlenmeli Orta Okul sonunda çocukların hangi işe ilgili oldukları tespit edilerek bu kapsamda Okul ve İş eğitimi bir arada verilmeli tüm sektörlerde kalifiye eleman yetişmiş olacaktır. İsteyen başarılıysa yine üniversiteye devam eder. Lise bitiminde herkesin bir işle ilgili eğitimi olması şart.Düz lise kavramı tamamen kaldırılmalı aynı eğitim meslek takviyesi ile verilmeli. Hükümetler her yıl sektördeki açıklara bakarak branş branş asgari ücret belirlemeli. Fiziksel Emek yoğunluğu olan işler pozitif ayrım yapılmalı , Aynı şekilde Yazılımcılık,Mühendislik ve Sağlık Branşları içinde ayrı bir asgari ücret belirlenmeli yeri geldiğinde ihtiyaç duyulan çobanlık için asgari ücret dışında devlet desteği ile takviye yapılıp o işin devamlılığı sağlanmalı ülke ekonomisi içindeki çarklar bu şekilde kontrollü şekilde devam ettirilmeli, daha öncesinde de bunu yapacak kalibrede Vekiller , Bürokratlar , Bakanlar ve Yöneticiler Seçilmeli.....
10 Temmuz 2024 Çarşamba 13:00
Hah bak işte tıpış tıpış itiraf et tarım da tekstilde Suriyeli ve tarım işçileri çalışıyor. Züppelrin yetiştirdiği çocuklar da ne çalışıyor ne de okuyor babasının otosu ile hovardalık ve magandalık yapıyor. Tabi bu züppelere göre toplumu bu hale akp getirdi. Bu embesiller yolda yürümesini bilmez ekonomi iktisat siyaset her konuda (ahmakça) ahkam keser. Sanırsın deprem Türkiye de değil başka ülkede olmuş.
10 Temmuz 2024 Çarşamba 11:34
20 yılda akape politikaları ülkeyi bu hale getirdi. hala anlamayanız var mı? hala dahamı anlamıyorsunuz?
Az Bilmiş
10 Temmuz 2024 Çarşamba 11:30
Haberi okudum. Sayın Hakan beyi biraz tanırım. Düzgün bir insandır. Objektif bir yorum yapmış. Kendisini katılıyorum. Geçen gün cuma çıkışı camide 2 delikanlı ile konuştum. Sigara yaktılar. Dedim ki Allah kabul etsin. Dedim gençlere camide görmek pek olası değil ama sizleri görünce sevindim ama sigara yaptığınızı görünce üzüldüm dedim. Dediler abe Türkiye'' nin şartları zorluyor. Dedi ben matematik öğretmeniyim iş arıyorum bana 21 bin maaş teklif ettiler. Dedi arkadaşım elektrik elektronik mühendisi onu da 19 bin teklif ettiler. Of dedim. Konuştuğuma pişman oldum. Daha konuştuk onlara yazmıyorum. Türk ekonomisi aşırı kırılgan. Dünya çoğrafyasında ise bulunduğunuz yer köprü görevi görüyor ve dünyada tüm KAN EMİÇİLER başta ABD ve maşası İsrail bu bölgede Irak, Suriye bu bölge (Bu bölge enerji merkezi hasebiyle) yıllarca sömürdüler ve devam ediyorlar. Bu coğrafyada ki insanlar ekmek için denizlerde boğuluyorlar. 15 Temmuz da bize de yapacaklardı. Direkten döndük. Ümmet geleceğini TC. de görüyor. Napsın aç insan duvar deler. Hakan beyin anlattıkları harfiyen doğrudur. Bir de bunun üstüne tüm dünyada KORONA yaşadık. Üretim ve dağıtım zinciri darmadağın oldu. Bizdeki muhalefet ABD ve Avrupa ile birlikte iş tutuyor. Mit tırlarında emir veren FETÖ nun savcısı ne yapmış ABD konsolosluğunu telefonla aramış bilgi akışı sağlanmış. TC Devleti ne konuştunuz diye soruyor ABD cevap vermiyorlar. Konu derin. Biz de Suriye olacaktık. Allah korudu. Hakan beyin dediği gibi köyler boşaldı şehre aktı. Bozuk ekonomi insanı ELEKTRİK gibi çarpar. Ak Parti hükümeti şartları düzeltmek için çalışırken Muhalefet ters yönde kürek çekmeye devam ediyor. Asgari ücret adı üzerinde ASGARİ. İsteyen işveren daha fazla verebilir. Benim oğluma özel sektörde 36 bin veriyorlar. Hükümetle ne alakası var sa. Konu derin. Bu kadar açıklama yeter.
10 Temmuz 2024 Çarşamba 11:24
kovalayında gorun gıtsınler dıyenler tuzu kuru işi onlarla olmayanlar

DİĞER HABERLER

Sayfa başına gitSayfa başına git
Facebook Twitter Instagram Youtube
GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR YAZARLAR FOTO GALERİ VİDEO GALERİ MAGAZİN DÜNYADAN SAĞLIK
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2024 Ege'de Son Söz