Perinçek İzmir'de Özel'i hedef aldı: Arkasında ABD var!

Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, partisinin İzmir İl Başkanlığı üyeleriyle Konak ilçesindeki otelde bir araya geldi.

Perinçek, basın mensuplarına yaptığı açıklamada, 1980'den itibaren uygulanan, "dünya ekonomisiyle bütünleşme" adı verilen, üreticiyi "kambur olarak" gören sistemin Türkiye'de devam etmesinin artık mümkün olmadığını söyledi.

Bu sistemin karşısında tek seçeneğin "üretim devrimi" olduğunu savunan Perinçek, şöyle dedi:

"Namık Kemaller, Mithat Paşalar, Enver Paşalar, Talat Paşalar, en son Mustafa Kemal Paşa - Atatürk'ümüz - önderliğindeki devrimlerle gelişen 200 yıllık Türk devriminin kesin nihai hedefine ulaşacağı bir sürece girmiş bulunuyoruz. O hedef nedir? Türkiye, bağımsız, başı dik olacak, üreten bir Türkiye olacak. Onun koşulları hem iç cephede oluşmuştur hem de uluslararası planda oluşmuştur. Amerika Birleşik Devletleri'ni görüyoruz, dünyanın patronuydu ama bir Afganistan'la bile baş edemedi, orada bile yenildi. Doların saltanatı çöküyor. Dünya ekonomisinde Amerika'nın payı gittikçe azalıyor. Dünyanın gelişmesine katkıdaki payı da azalıyor. 2030'a dönük yansıtmalarda Amerika'nın üçüncü ekonomi durumuna düşeceği tahmin ediliyor. "

Vatan Partisi olarak görev başında olduklarını kaydeden Perinçek, milletten görev talep ettiklerini söyledi.

CHP kurultayı
Soru üzerine, başka partilerin işlerine karışmayı doğru bulmadığını belirterek Cumhuriyet Halk Partisinin 38. Olağan Kurultayı'na değinen Perinçek, kurultayda seçimi İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun kazandığını ileri sürdü.

"Kazanan aday, bir kimliğe sahip değil onun arkasında Ekrem İmamoğlu'nun, İmamoğlu'nun arkasında da Amerika Birleşik Devletleri'nin, İstanbul'daki patrikhanenin ve dünyanın finans merkezlerinin bulunduğunu görüyoruz." diyen Perinçek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ve onu alkışlayanların, onunla beraber olanların da Türkiye'deki bölücü güçler FETÖ ve PKK'nın yasal örgütleri olan HDP ve Yeşil Sol Parti, vesaire olduğunu biliyoruz. Ekrem İmamoğlu kazandı. Kaybeden Amerika için eskimiş bir yöneticiydi. O da Amerika'ya sadakat gösterdi. Bu, çok acıdır. Atatürk'ün kurduğu partinin, devrim partisinin Türkiye'de 1919'larda Sivas Kongresi'nde, Kurtuluş Savaşı ateşi içinde kurulmuş bir partinin tamamen Amerikancı adayların rekabetine sahne olması ve bir Amerikan dostundan başka bir Amerikan dostunun eline geçmesi, tabii Cumhuriyet Halk Partisi açısından olduğu gibi hepimiz için de son derece üzücüdür."

CHP'nin Türk milletine hiçbir umut vermediğini ileri süren Perinçek, CHP tabanında da umutsuzluğun olduğunu savundu.