Ege'de Son Söz

Ünlü tarihçi Ortaylı’dan Büyükşehir'e ‘Yücel Erten’ çıkışı: Kimse unutmasın diye gayret edeceğim!

İzmir Büyükşehir Belediyesi'nde görevden alınan İzmir Şehir Tiyatroları Kurucu Genel Sanat Yönetmeni Yücel Erten ile ilgili sanat ve bilim camiasından eleştiriler gelmeye devam ediyor. Son olarak ünlü tarihçi İlber Ortaylı kaleme aldığı köşesinde, “Yeni İzmir Büyükşehir Belediyesi hiçbir şekilde anlamadığım bir tasarrufla, üstelik sanat yönetmenleriyle alışılagelmiş nezaket ve protokolü koruyamadan, Yücel Erten’i saf dışı etti. Bunun da iyi bir not olmadığını belirtmeliyim. Bazı şeyleri gördüğümüz gibi unutmuyoruz. Ben şahsen kimsenin de unutmaması için gayret edeceğim” dedi.
Ünlü tarihçi Ortaylı’dan Büyükşehir'e ‘Yücel Erten’ çıkışı: Kimse unutmasın diye gayret edeceğim!
Haberler / Güncel
7 Temmuz 2024 Pazar 15:21
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş

İzmir Büyükşehir Belediyesi'nde başkanlık görevine gelmesinin ardından belediye kadrosunda revizyona giden Cemil Tugay, son olarak İzmir Şehir Tiyatroları Kurucu Genel Sanat Yönetmeni Yücel Erten ile çalışmayacağını Erten’e bildirmişti. Bunun üzerine sanat camiasından Başkan Tugay’a yoğun eleştiriler getirilmişti. Ünlü oyuncu Zafer Algöz, Başkan Tugay’a ‘saygısızlık ediyorsun’ ifadelerini kullanmıştı.

Ünlü tarihçi İlber Ortaylı bugün kaleme aldığı ‘Almanlar’ başlıklı köşe yazısının bir kısmını Yücel Erten’e ayırdı.

Ortaylı, köşesinde şu ifadeleri kullandı:

KIDEMLİ BİR TİYATRO ADAMI: YÜCEL ERTEN
O bir devirdi; 1960’lı yıllar. Ankara Halkevi Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin yanında şimdi yıkılan bir muhdes binadaydı. Halkevleri’nin genel merkezi de orasıydı. Halkevini yeniden diriltenler eski CHP’liler ve 27 Mayısçı idarecilerdi. Doğrusu, kurumun eski havası var ama kültürel faaliyet ruhuna da dikkat edildi. Hoş bir binanın dikkatlice kullanıldığını gördüm.

Ankara’daki yönetim kurulunu Prof. Dr. Hıfzırrahman Raşit Öymen Hoca yönetiyordu. Kıymetli üyeler vardı. Onlara yardım eden birkaç gençten biri de bendim. Bir iki seminer yapıldı, bunlar zayıftı. Bir “düşün ve konuş” kursu vardı, tanıdığım birçok sima sonradan Mülkiye’de arkadaş olacağım Hasan Celal Güzel bile orada kurs alıyordu, faydalıydı. Edibane bir kurstu ama asıl önemlisi tiyatro koluydu.

DÖNEMLERİNİN PARLAK SANATÇILARI OLDULAR
1960’ların sonunda Türk sahnelerinde gördüğümüz genç ve önemli isimler o zaman oralardaydı. Ebediyete intikal eden İstemi Betil, sonra Nurşim Demir, Çetin Tekindor, Alpay İzbırak, Rüştü Asyalı, Ayten Uncuoğlu başta Yücel Erten ve Cihan Ünal onlardan tanıdığımdı. Kursu ve sahneye konan oyunları ciddiye alıyorlardı. Can Gürzap İstanbul’a gelmişti. Nitekim bu işi ciddi yürütenlerin içinde DTCF öğrencisi Nurhan tanıdıklarımdandı. Şimdi galiba Devlet Konservatuvarı’nda ve Bilkent’te hocalık yapan sevgili arkadaşım Sevgi Doster de o dönemde tiyatro kursuna uğrayanlardandı. Birkaç başarılı oyun dışında asıl o gençlerin diksiyon, ses kullanımı ve telaffuz, artikülasyon gibi sorunları daha konservatuara gitmeden orada hazırlık olarak çözümlediklerini gördüm. 1965 yılının Devlet Konservatuarı imtihanları sırasında kabul edilen öğrencilerin içinde bu grubun hatırı sayılır yeri vardı ve bunlar dönemlerinin parlak sanatçıları oldular.

Yücel Erten onlardan galiba bir sene evvel girmişti. Mezun olduktan sonra Devlet Tiyatrosu sahnelerinde göründü mü hatırlamıyorum ama burslu olarak Almanya’ya gitti ve orada birkaç senede tiyatro sanatını olağanüstü başarıyla geliştirdi. Oradan döndüğünde sahneye çıkacak kadar nefis bir Almancası vardı. İyi bir rejisörlük tekniği öğrendiği anlaşılıyordu ve tiyatro literatürüne hâkim bir genç tiyatro adamıydı. Özellikle Ergin Orbey’in Devlet Tiyatroları’ndaki yönetimi sırasında temayüz ettiğini gördük. Sahneye koyduğu oyunlarla ödül üstüne ödül alıyordu. Dönemin tiyatrocuları özellikle bu nesil kendinden evvelki kuşakla iyi bir ustalık ilişkisi içindeydi. Handan Uran, Kerim Avşar, Tijen Par, usta tiyatro adamı Nihat Akcan, Semih Sergen gibi aktörlerle sorunlu, küçümseyen veya itişmeli bir ilişki içinde olduklarını görmedim, duymadım. Ankara Sanat Tiyatrosu tiyatroda zıt bir kuruluş olarak ortaya çıkmıştı ama Devlet Tiyatrosu’nun bu kuşağının içindekiler gerekli ve başarılı sanatçılarla kaynaşmayı bilmiştir.

DAHA ÖĞRETECEK ÇOK ŞEYİ VAR
Sözün kısası, genç Yücel Erten’i prensip olarak uyumlu ve geçimli “efendi” takımından bir insan olarak hatırlıyorum. Hep öyle kaldı. 1960’lı, 1970’l yılların İstanbul, Ankara Devlet Tiyatrosu ve özel tiyatrolarının rekabetli ortamında bile uyumlu olmayı, geçinmeye, meslek grubuyla her zaman bir olmayı bilen sanat adamlarındandır. Bu kıdemli tiyatro adamının bugün bile öğretecek çok şeyi olduğuna bu sıralardaki sahneye koyduğu eserlerden ve yorumlardan anlıyoruz.

Yeni İzmir Büyükşehir Belediyesi hiçbir şekilde anlamadığım bir tasarrufla, üstelik sanat yönetmenleriyle alışılagelmiş nezaket ve protokolü koruyamadan, Yücel Erten’i saf dışı etti. Bunun da iyi bir not olmadığını belirtmeliyim. Bazı şeyleri gördüğümüz gibi unutmuyoruz. Ben şahsen kimsenin de unutmaması için gayret edeceğim.

Köşe yazısının tamamına buradan ulaşabilrsiniz

YORUM EKLE

Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır

YORUMLAR

İzmirli
8 Temmuz 2024 Pazartesi 10:26
Konu ile ilgili tüm görüşler İzmirlinin Cemil Tugay ile ilgili görüş ve intibası ile buluşuyor. ÇÖZÜMÜ: izmirli CHP yi seçti bu kişiyi Özel oraya koydu dolayısı ile çözümünü ÖZGÜR ÖZER den İzmirli bekleyecek. Nasıl yapacak o onun çözümü, eğitecekmi, yontacakmı?
izmirli
8 Temmuz 2024 Pazartesi 10:20
İyide seçilmiş başkan istediği kişi ile çalışamaz mı, Soyer Yücel erten le çalışmış olabilir, önceden başkası vardı o koltukta. Cemil beye tonla laf söylemiş birileri de , bu Yücel erten dayatması olmuyor mu. Yücel bey de emekli olsun, gençler de görev yapsın.
Ali Haydar
7 Temmuz 2024 Pazar 22:49
Cemil bey insan ilişkilerinde oldukça kötü, maalesef asosyallik seviyesinde birisi, bu nedenle de iletişim yoluyla bir şeyler yapabilmesi, karşı tarafı ikna edebilmesi mümkün değil, kişisel karizması ve hitap gücü de yok, geçmişte de böyleydi şimdi de böyle, karşısındaki kendisiyle aynı fikirde değilse anında yüzünden anlayabilirsiniz, duygudurumu çok kolay bozulur konuşmayı bitirir, tabiri caizse 5 yaşındaki çocuk gibi size küser ve sizi kendisine düşman olarak tanımlar. Yakında vatandaşla da kavga etmeye başlayacak göreceksiniz, Karşıyaka’da çok nadir sokağa çıkardı, vatandaş yüzüne şikayet ve taleplerini ilettiğinde vatandaşı dinlemek yerine kendisinin çok özverili çalışan bir başkan olduğundan bahsederek kendi kendini överdi, şimdi tüm kameralar onu çekerken vatandaşla bir muhatap olsun da görün curcunayı
özgür
7 Temmuz 2024 Pazar 20:28
Hocam bu zatı muhterem kendini o kadar önemsiyor ki seni bile ciddiye almaz. Öyle bir adam işte. Sayın Özel sagolsun.
nedim
7 Temmuz 2024 Pazar 20:15
Sayın Dr. Cemil Tugay’ın sorun çözme yöntemi, randevu vermeyerek ve karşı tarafın anlamasını sağlamaya çalışmakla sınırlı kalmıştır. Bu yaklaşım, iletişim kurmaktan korktuğunun bir göstergesidir. Aynı tutumu, belediye memurları için de sergilemiş ve onlarla muhatap olmayarak maaş dayatması yapmaktadır. Kendi kararlarını ve görüşlerini dikkate almak yerine, eski belediye başkanı Aziz Kocaoğlu’nun fikirlerini benimseyerek hareket etmektedir. Bu durum son derece ilginç ve düşündürücüdür. Belediyenin başında olan bir kişinin, kendi inisiyatifini ve liderlik vasıflarını göstermesi beklenirken, başkalarının gölgesinde hareket etmesi kabul edilemez. Belediyenin ve halkın sorunlarına çözüm bulma sorumluluğundan kaçmak, yöneticilik vasfına gölge düşürmektedir.
sade vatandaş
7 Temmuz 2024 Pazar 16:04
chil o hocam

DİĞER HABERLER

Sayfa başına gitSayfa başına git
Facebook Twitter Instagram Youtube
GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR YAZARLAR FOTO GALERİ VİDEO GALERİ MAGAZİN DÜNYADAN SAĞLIK
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2024 Ege'de Son Söz