EGEDESONSÖZ - Jeoloji Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Koray Çetin Önalan, SONSÖZ TV'ye konuk oldu. Gazeteci yazar Muhittin Akbel'in sorularını yanıtlayan Önalan, Aydın, Manisa, Alaşehir ve Salihli'de faaliyet gösteren jeotermal enerji santrallarının tarıma zarar verdiğini öne sürdü. Kuyuların açılması sırasında yapılan yanlışlar nedeniyle, jeotermal kaynak suyunun, üst tarafta bulunan, içme ve sulama suyu olarak kullanılan yeraltı sularıyla karışmaması gerektiğinin altını çizen Önalan, "Maalesef yeterince denetlenmemiş santrallar, bölgelerindeki tarıma zarar veriyor" dedi.
ORALARDA YERİN ALTINDA TABİRİ CAİZSE BİR CEHENNEM VAR
Aydın ve Manisa’da yoğun bir şekilde artan jeotermal enerji santrallarının tarıma zararları konusunda da açıklama yapan Başkan, “Jeotermalin orada tarıma zarar var” dedi ve Aydın başta olmak üzere jeotermalin olduğu şehirlerin, neden jeotermal ile ısıtılmadığını sordu:
“Aydın, Salihli, Manisa, Alaşehir, jeotermal kaynaklar açısından dünyanın en özel yerleri arasındadır. Bölgenin jeolojik yapısından dolayı yerin altında tabiri caizse bir cehennem var. Jeotermal, çok ciddi bir kaynak. Bu bizim, ülkemizin kaynağı. Biz bu zenginliği nasıl kullanıyoruz? Sorun burada.Sadece Aydın’da 700’ün üzerinde jeotermal kuyu var, jeotermal santralar için açılmış… 30’un üzerinde de jeotermal santral var. Kuşkusuz, ülkemizi, Türkiye’mizi enerjiye bağımlılıktan kurtaracak, sürdürülebilir, kurallara uyulduğu takdirde temiz, yenilenebilir bir enerji kaynağı… Jeotermal sistemi, mutlaka denetlemeniz lazım. Bu sistem, üç dört özverili arkadaşımız tarafından, devlet adına denetleniyor. Bu denetim ne kadar sağlıklı olabilir? Sıkıntılar çok. Kuyuların açılması esnasında sıcak su kaynağının, üst taraftaki soğuk suya karışmaması gerekiyor. Üstteki su, şehirlere içme suyu ve tarımsal su kaynağı durumunda. Eğer siz kuyu açarken gerekli özeni göstermezseniz, jeotermal kaynağı soğuk suyla karışmasını önleyemezseniz, ciddi sorunlar çıkar. Bugün Germencik, Moralı, Uzunkum, Sınırteke gibi yerlerde bor konsantrasyonu inanılmaz seviyelere ulaşmış durumda. Eskiden 12 ppm düzeyindeydi, bugün çok fazlasıyla artmış durumda. Hayatım o bölgede geçti. Eskiden de bu bölgede bor ile ilgili sorunlar vardı. O bölgede yer altı sularının kullanımı yasaklanmıştı. Çiftçi başka çaresi olmadığı için o kuyuları kullandılar. Jeotermal kaynakların içinde ağır metaller var, civa var, arsenik var."
ÇİFTÇİ KÖTÜ ÖRNEKLERİ GÖRÜNCE JEOTERMALE KARŞI TAVIR ALIYOR
Aydın'da incir rekoltesinin düşük olmasında iklim koşullarının büyük rolü olduğuna işaret eden Başkan Önalan, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Aydın’da İncir Araştırma Enstitüsü var. Bu devlet kurumu, jeotermalin incire zarar verip vermediğiyle ilgili bir araştırması var mı, merak ediyorum. Jeotermalin, oradaki tarıma zararı varsa, ki bizim gördüğümüz kadarıyla var, bunun açıklanması lazım. Jeotermal kaynağı tu kaka yapmamak da gerekiyor. Jeotermal kaynakları doğru kullanıp üretim yapan firmalar da var. Bunun yanında çok kötü örnekler de var. Çiftçi kötü örnekleri görünce, jeotermale karşı bir tavır alıyor. Rekoltenin düşmesi, benim konum değil, ama iklim faktörünün rekoltenin düşüşünde etkili olduğunu düşünüyorum. Jeotermal santral açılan kuyular, çok kötü örnekler olduğu için bölgede ciddi bir zarara yol açmıştır. Aydın’da jeotermal kuyuların olduğu bölgede yer alan bir sürü şehir var; hangi şehir jeotermal ile ısıtılıyor? Bir tane bile yok! Böyle bir akıl tutulması olur mu? Bir yandan ülkenin enerji ihtiyacını karşılayalım diyoruz, diğer yandan doğalgaza mahkum ediliyoruz! Bu kabul edilebilir bir şey değil.”
GÜNCEL
Sayfa başına git
