Ege'de Son Söz

Dağ şehre doğru akıyor... Acil çağrı: Harmandalı afet bölgesi ilan edilsin!

İzmir’in Çiğli ilçesi Harmandalı Mahallesi’nde yaşanan yarıklar ve heyelanlar sonrasında bölgeye dair teknik çalıştay yapıldı. Çalıştay kapsamında okunan sonuç bildirgesinde yarıkların direkt olarak Harmandalı Katı Atık Tesisi sebebiyle olmadığı ancak tesisin heyelana etki yaptığı belirtildi. Ayrıca bölgenin Afete Maruz Bölge Kararı ile yerleşime kapatılması gerektiği ve yapılaşmanın devre dışı bırakılması gerektiği ve tesisin kapatılarak bir an önce taşınması gerektiği aktarıldı.
Dağ şehre doğru akıyor... Acil çağrı: Harmandalı afet bölgesi ilan edilsin!
Haberler / Güncel
6 Aralık 2022 Salı 12:50
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş

Ozan EKİZ / EGEDESONSÖZ – İzmir’in Çiğli ilçesi Harmandalı Mahallesi sınırları içerisinde yer alan ve uzun süredir yaşanan doğal felaketler ile birlikte oluşan toprak kayması ve yarıklar bölge halkını tedirgin etmeye devam ediyor.

İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Çiğli Belediyesi bölgedeki bazı evleri boşaltırken bölgede sık sık incelemeler yaptı. Çiğli Kent Konseyi tarafından bölgede Harmandalı Katı Atık Bertaraf Tesisi’nin değerlendirildiği teknik çalıştay gerçekleştirildi. İzmir Büyükşehir Belediyesi, Çiğli Belediyesi, İzmir Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü, TMMOB’a bağlı meslek odaları, Baro, Tabip Odası, çevre ve ekoloji örgütlerinin katıldığı teknik çalıştay kapsamında yapılan sunumlara dair sonuç bildirgesi İzmir Mimarlık Merkezi’nde açıklandı.

BAŞKAN GÜMRÜKÇÜ: ÇİĞLİ İÇİN TARİHİ BİR GÜN
Bildirge okunamadan önce açıklamalarda bulunan Çiğli Belediye Başkanı, bugünün Çiğli için tarihi bir gün olduğunu belirterek, “Bugün Çiğli tarihi için önemli bir gün. Yaklaşık 30 yıldır kaderi etkileyen bir çöp tesisi var. Yerine başka bir tesis olmadığı için kullanılıyor. Toprak kayması olduğu için yeni sorunlar yaratıyor. İnsanlar çöple yaşıyor burada. İnsanlar yüksek sesle bu tesisin kapatılması ve taşınmasını talep ediyorlar. Görevde olduğumuz sürece tesissin dezavantajlarını giderebilmek için büyük özveri harcadık. Varlığı dışında başka problemler vardı. Harmandalı’nın içinden geçiyordu kamyonlar. Çöpün içinden sızan sular çevreyi kirletiyordu. Kamyonlar ciddi bir yol sorunu yaratıyordu. Bütün bunları 2 yıl içerisinde İzmir Büyükşehir Belediyesi çözdü. Çöpün yolu değişti. Oradaki yurttaşlara çeşitli faaliyetler götürüldü. Çöpün yeni enerji kaynağı olduğu bilinciyle yeni tesis için. Bugün biz artık diyeceğiz ki bu konu artık Harmandalı konusundan olmaktan çıkmış İzmir’de çözülmesi gereken bir konu oldu. Kent konseyine teşekkür ediyorum. Çiğli çöple anılmaktan kurtulacaktır” ifadelerini kullandı.

‘MENDERES’TEKİ YENİ TESİS İÇİN MERKEZİ HÜKÜMETTEN DESTEK BEKLİYORUZ’
İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Yardımcı Şükran Nurlu, Menderes açılması planlanan yeni atık tesisi için merkezi hükümetten talepte bulunduklarını belirterek, “Heyelandan zarar görmemek için danışmanlık hizmeti alıyoruz. Alanın atık yükünü azaltmaktayız. Atığa kapatılmasını büyükşehir olarak önemsiyoruz. Etap etap kapatıyoruz. Alternatif tesisler için çalışmalarımız sürüyor. Menderes Gölova’daki tesis yeri ÇED sürecinde tıkanmıştır. Bu tesis Harmandalı’ya atık getirmeye son verecektir. Bu tesis için uğraşlarımız sürüyor. Önem ve gerekliliğini merkezi hükümet tarafından desteklenmesini bekliyoruz” dedi.

HEYELANLARIN SEBEPLERİ BELLİ OLDU
Sonuç bildirgesi Çiğli Kent Konseyi adına Kent Konseyi Başkanı İbrahim İncesu okudu. Okunan raporda, nüfusun giderek artması sebebiyle yerleşimin tesisin yanına kadar ulaştığı ve bölge halkının mağdur olduğu belirtildi. Bölgede yaşanan heyelanın sadece Harmandalı ile sınırlı olmadığı daha geniş bir alana yayıldığı belirtilen raporda, “Katı atık depolama sisteminin heyelanı oluşturmadığı, ancak süreç içerisinde atıkların heyelan kütlesi ile birlikte hareket ettiği ve atık suların kayma dairesi içerisinde heyelana ikincil bir etki yaptığı düşünülmektedir” ifadeleri kullanılarak heyelanın sebepleri ortaya kondu.

‘BÖLGE YERLEŞİME KAPATILMALIDIR’
Raporun sonuç ve öneriler kısmında, bölgenin acilen yerleşime kapatılması belirtilirken, “Aktif heyelanın meydana geldiği bölge acilen Afete Maruz Bölge Kararı ile yerleşime kapatılmalıdır. Bunun yanında heyelanın günden güne gelişmesi göz önüne alınarak; zarar görmesi muhtemel potansiyel alanları için imar planları yenilenmeli ve bu planlara altlık oluşturacak jeolojik jeoteknik etütlerin sonucuna göre mevcut imarlı alanlar daraltılmalıdır” ifadelerine yer verildi.

‘HARMANDALI ATIK DEPOLAMA ALANI KAPATILMALDIR’
Bölgede yaşanan heyelanların yavaşlatılabilmesi için Harmandalı Atık Depolama Tesisi’nin kapatılması ve terk edilmesi gerektiği ifade edildi. Raporda, “Bu hareketin yavaşlatılabilmesi için önlemler alınırken, Harmandalı Atık Depolama Alanı da güvenli bir şekilde kapatılıp, terkedilmelidir. Toprak hareketleri yavaşlatılmadan alınacak diğer mühendislik önlemleri kalıcı olmayacaktır. Sözü edilen terk etme sürecinin de uzun soluklu olacağı unutulmamalı; bugünden yarına tamamlanabileceği düşünülmemelidir” denildi.

‘YAPILAŞMA DEVERE DIŞI BIRAKILMALIDIR’
Bölgede yeni mağduriyetler yaşanmaması için Afete Maruz Bölge kararı ile yapılaşma dışına çıkarılması gerektiği belirtilerek, “Doğal bir afet olan bu heyelan nedeniyle vatandaşların yaşadığı mağduriyetlerin giderilmesi ve yeni mağduriyetlerin yaşanmaması için bölge acilen ‘’Afete Maruz Bölge’’ kararı  ile yapılaşma dışı bırakılmalıdır. AFAD tarafından yapılan değerlendirmede , 7269 Sayılı Umumi Hayata Müessir Afetler Kanunu hükümlerine göre gerekli koşulları sağlamadığı gerekçesi ile Afete Maruz bölge ilan edilemeyeceği belirtilmiş olsa da; bölgedeki mevcut heyelan tehlikesi, yurttaşların can ve mal güvenliği düşünülerek bu kapsamda  konu acilen değerlendirilmeli ve gerekirse bölgeye özel mevzuat  çalışması yapılmalıdır. Bölgedeki sorun yerel idarenin imkanlarını aşacak boyutta olduğu için merkezi yönetim harekete geçmeli, “Afete Maruz Bölge’’ ya da gerekirse riske dair  farklı bir statü tanımlanarak ilan edilmesi için gerekli çalışmalar ivedilikle yapılmalıdır” ifadelerine yer verildi.

Açıklanan bildirge şu şekilde:

Çiğli Kent Konseyi tarafından 5 Ekim 2022 tarihinde Çiğli ilçesi Cumhuriyet Mahallesinde yaşanmış olan heyelan ve   Harmandalı Katı Atık Bertaraf Tesisinin değerlendirildiği bir teknik çalıştay gerçekleştirilmiştir.  İzmir Büyükşehir Belediyesi, Çiğli Belediyesi, İzmir Çevre Şehircilik ve İklim Değ.  İl Müdürlüğü, AFAD İl Müdürlüğü ,  TMMOB’a bağlı meslek odaları, Baro, Tabip Odası, çevre ve ekoloji örgütlerinin katıldığı teknik çalıştay kapsamında yapılan sunumların akabinde oluşturulan iki ayrı çalışma grubunda Harmandalı Heyelanı ve Harmandalı Atık Depolama Alanı ve Atık Yönetimi sürecine ilişkin değerlendirmeler paylaşılmıştır.

Çalıştay kapsamında yapılan değerlendirmeler ışığında mevcut durum aşağıda özetlenmiştir.

1. Katı Atık Tesisinin Güncel Durumu

-Harmandalı Katı Atık Depolama Alanı; 1992 yılında, kurulduğu dönemin mevzuat ve hedefleri ile İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından faaliyete alınmıştır.  Bu süre dolduktan sonrasında da alternatif tesis çalışmalarına dair izin süreçlerinde yaşanan sıkıntılar nedeniyle faaliyetine devam etmek durumu söz konusu olmuştur. Depolama faaliyeti, saha yönetim koşulları revize edilerek  devam etmiştir.

-Harmandalı Katı Atık Depolama Alanı proje ve yer seçimine ilişkin fizibilite çalışmalarında proje ve projenin yapılacağı saha ile ilgili olarak; Boğaziçi, Hacettepe, Orta Doğu Teknik ve İstanbul Teknik Üniversiteleri tarafından akademik raporlar hazırlatılmıştır. Hazırlanan bu raporlarda; katı atık depolama tesisi alanı projesinin yer seçimine ilişkin jeolojik ve çevresel olarak uygun olmadığına dair herhangi bir veri yer almamaktadır.

-İzmir Kenti genelinde; günlük ortalama 4.500 ton katı atık çıkmaktadır. İlçe Belediyeleri tarafından toplama ve transfer işlemi gerçekleştirilen atığın yönetimi için; Harmandalı Katı Atık Depolama Tesisi’nin yanı sıra ve Çevre,  Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığından lisansı olan Bergama ve Ödemiş’te de yer alan Entegre Katı Atık Bertaraf Tesisleri de faaliyete geçmiş durumdadır.

-Harmandalı, Bergama ve Ödemiş Katı Atık Tesisleri’nde oluşan metan gazının toplanarak değerlendirilmesi ile yaklaşık 300.000 hanenin ihtiyacını karşılayan elektrik enerjisi üretilmektedir. Bu üretim sayesinde; katı atık depolama alanlarında kontrolsüz metan gazı çıkışları engellenmiştir.  Harmandalı Katı Atık Tesisi bünyesinde depolanan atık yükünü azaltmak amacıyla bir ayrıştırma tesisi kurulmuş olup Kasım 2022 itibarıyla faaliyete geçmiştir.

-Faaliyete başladığı tarihlerde, çevrede yapılaşma olmamasına karşın, yıllar içerisinde yerleşim alanları yürürlükteki yasal düzenlemelerdeki  “250 m. Mesafe bırakılmalı”  koşulu uyarınca  tesisin yanı başına kadar ulaşmış ve etkilenen nüfus artmıştır

-Bölgede yaşayan halk, 30 yıl öncesinin dinamikleri ve düzenlemeleri ile yapılmış olan yer seçiminin mağduru olmaktadır.

-Sorun sadece Çiğli’nin sorunu değildir. İzmir Kenti Atık Yönetimi ve bölgenin jeolojik yapısı nedeniyle ortaya çıkan heyelan riski ile birlikte tüm kentin çözümün bir parçası olması gerekmektedir.

2. Harmandalı’ndaki Heyelana İlişkin Tespitler

-Bölgede heyelan, sadece Harmandalı’da sınırlı olmayıp, çevresini de kapsayan geniş bir bölgede etkindir.

-Harmandalı çevresi heyelanı tetikleyici özelliğe sahip birçok diri fayın etki alanı içerisindedir. Son yıllarda Ege Bölgesinde meydana gelen sismik etkinlik, mevcut heyelanların gelişmesine büyük ölçüde katkı yapmaktadır.

-Bölgedeki kütle hareketlerinin geçmişi günümüzden binlerce yıl önceye dayanmaktadır. Dolayısıyla yapılan-jeolojik-jeoteknik  çalışmaların verileri baz alındığına, katı atık depolama sisteminin heyelanı oluşturmadığı, ancak süreç içerisinde atıkların heyelan kütlesi ile birlikte hareket ettiği ve atık suların kayma dairesi içerisinde heyelana ikincil bir etki yaptığı düşünülmektedir.

-Katı Atık Depolama Sahası çevresinde, onlarca metreye varan ciddi kütle hareketleri yaşanmakta olup bölgenin topografyası her geçen gün gözle görünür şekilde değişmektedir. Buna göre heyelan çok aktiftir ve bazı evlere kadar ulaşmıştır. 30 Ekim 2020 depremi ve Şubat 2021 şiddetli yağışı gibi yakın çevrede oluşabilecek tetiklenme ve ani bir hareketlenmeyle heyelanın çok daha geniş bir alanı etkileyerek diğer evlere kadar ulaşma tehlikesi bulunmaktadır.

-İBB tarafından bölgenin Afete Maruz Bölge ilan edilmesi yönünde zorunluluk bulunduğu ifade edilmektedir. Ancak AFAD İl Müdürlüğü tarafından yapılan değerlendirmede , 7269 Sayılı Umumi Hayata Müessir Afetler Kanunu hükümlerine göre gerekli koşulları sağlamadığı gerekçesi ile Afete Maruz bölge ilan edilemeyeceği belirtilmiştir.

Oysaki 7269 sayılı yasa hükümleri göz önüne alındığında ve bölgenin özel koşulları nedeni ile sahanın Afete Maruz Bölge ilan edilmesi  zorunluluğu bulunmaktadır. Kaldı ki  katılımcılar tarafından adı her ne olursa olsun bölgedeki riske dair bir statünün ilgili kamu kurumları tarafından getirilmesi gerekliliği belirtilmiştir.

SONUÇ VE ÖNERİLER;

-Aktif heyelanın meydana geldiği bölge acilen Afete Maruz Bölge Kararı ile yerleşime kapatılmalıdır. Bunun yanında heyelanın günden güne gelişmesi göz önüne alınarak; zarar görmesi muhtemel potansiyel alanları için imar planları yenilenmeli ve bu planlara altlık oluşturacak jeolojik jeoteknik etütlerin sonucuna göre mevcut imarlı alanlar daraltılmalıdır. 

-İzmir ilini kapsayacak mikro bölgeleme çalışmaları ile kütle hareketlerine duyarlı alanlar belirlenerek imar planları yeniden düzenlenmelidir.

-Heyelan bölgesi sınırları içerisinde kalan ve “ deve güreşi alanı” olarak bilinen alanın heyelan açısından topuk işlevi görebilmesi için heyelan bölgesinde İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından planlanan ve çalışmaları devam eden proje tüm tedbirler alındıktan sonra acilen uygulamaya geçirilmelidir.

-Bu hareketin yavaşlatılabilmesi için önlemler alınırken, Harmandalı Atık Depolama Alanı da güvenli bir şekilde kapatılıp, terkedilmelidir. Toprak hareketleri yavaşlatılmadan alınacak diğer mühendislik önlemleri kalıcı olmayacaktır. Sözü edilen terk etme sürecinin de uzun soluklu olacağı unutulmamalı; bugünden yarına tamamlanabileceği düşünülmemelidir.

-Doğal bir afet olan bu heyelan nedeniyle vatandaşların yaşadığı mağduriyetlerin giderilmesi ve yeni mağduriyetlerin yaşanmaması için bölge acilen ‘’Afete Maruz Bölge’’ kararı  ile yapılaşma dışı bırakılmalıdır. AFAD tarafından yapılan değerlendirmede , 7269 Sayılı Umumi Hayata Müessir Afetler Kanunu hükümlerine göre gerekli koşulları sağlamadığı gerekçesi ile Afete Maruz bölge ilan edilemeyeceği belirtilmiş olsa da; bölgedeki mevcut heyelan tehlikesi, yurttaşların can ve mal güvenliği düşünülerek bu kapsamda  konu acilen değerlendirilmeli ve gerekirse bölgeye özel mevzuat  çalışması yapılmalıdır. Bölgedeki sorun yerel idarenin imkanlarını aşacak boyutta olduğu için merkezi yönetim harekete geçmeli, “Afete Maruz Bölge’’ ya da gerekirse riske dair  farklı bir statü tanımlanarak ilan edilmesi için gerekli çalışmalar ivedilikle yapılmalıdır.

-İzmir Kentinde üretilen atıkların önemli bölümünün yönetimi ile ilgili sorun devam etmektedir. Kentte üretilen atığın büyük oranda depolandığı Harmandalı Atık Tesisi, mevcut hali ile bu yükü artık taşıyamamaktadır. İvedi olarak kentin katı atık sorununu çözümüne yönelik yeni adımlar atılmalı, kent merkezinde oluşan atıkların  bertarafı  amacı ile alternatif atık tesisi yer seçimi ile ilgili sorun ivedilikle çözülmelidir.

-Harmandalı Katı Atık Depolama Alanı ile ilgili yıllardır yaşanan sorunlar sadece Harmandalı halkının sorunu değildir. İzmir bütününde atığı üreten ve yöneten herkesin sorumluluğu ve sorunu olmalıdır.

-Atığın ekonomik değerini kullanmak, depolama anlayışının getirdiği riskler ve yer seçimi sorunlarından kurtulmak için öncelikle kentte oluşan atıkları kaynağından başlayarak ayrı toplamak, geri kazanım, enerji, kompost eldesi vb. ekonomik dönüşümünü sağlayacak entegre bir yönetim anlayışı ivedilikle hayata geçirilmelidir.  Bunun için kentte yaşayanların, ilçe belediyelerinin, büyükşehir belediyesinin, diğer kamu kurumlarının ve sivil toplum örgütlerinin tüm sorumluluk ve yükümlülüklerini yerine getirmesi gerekmektedir.

-İzmir Kentinde Entegre Atık Bertaraf Tesisleri yer seçimlerinde şeffaf ve halk katılımını gözeten bir süreç yürütülmelidir.   Bu süreçte; merkezi ve yerel yönetimler, konuyla ilgili meslek odaları, çevre ve ekoloji örgütlerinin bulunduğu platformlar etkin olarak rol almalıdır. Yapılan yer seçimleri; bilimsel temellere dayanan, çevre ve ekolojik değerler ile sosyal yapı açısından sakıncası minimuma indirildiği hususunda uzlaşılan ortak bir kabule dayandırılmalıdır. Atık yönetimi için zorunlu altyapı tesisleri olan atık bertaraf tesislerinin yer seçim süreçlerinde bu anlayışa uymayan veya yerelde kabul görmeyen yaklaşımlardan vazgeçilmeli, yeni sosyal ve toplumsal sorunlar olmasının önüne geçilmelidir.

-Atık Bertaraf Tesisleri alanlarının belirlenmesinin gerekliliğinin ve Harmandalı Çöp Depolama Tesisinin kapatılmasının aynı zamanda bir “Mekansal  Adalet Sorunu” olduğu gözden kaçırılmamalıdır.

-Harmandalı Katı Atık Depolama Alanının acilen kapatılması gerekmektedir. Bu nedenle bu bölgeye gelen atıkların bertaraf edileceği yeni atık bertaraf tesisi alanı için yer seçimi sorunları acilen çözülmelidir. Harmandalı Bölgesinde, ‘’Afete Maruz Bölge’’ kararı alınması durumunda Harmandalı Katı Atık Tesisinin de kapatılması söz konusu olacağından yeni atık tesisi alanı ile ilgili sürecin çözümü çok daha büyük bir aciliyet taşımaktadır.

-Harmandalı bölgesi ile ilgili sürecin yakından takip edilmesi ve yeni katı atık bertartaf tesisleri için yer belirlenmesi amacıyla İzmir Büyükşehir Belediyesi koordinasyonunda; bünyesinde TMMOB’a bağlı ilgili meslek odaları, İzmir Tabip Odası, İzmir  Barosu, Çevre Örgütlerinin, bilim insanlarının, ilgili kamu kurum ve kuruluşların (İlçe Belediyesi, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü, AFAD İl Müdürlüğü) yer aldığı bir heyet oluşturulmalıdır. Bu heyet; sürecin her aşamasında çalışmalara katkı koymalıdır.

-Yeni kurulacak olan katı atık depolama alanlarında, katı atık yakma tesislerinin de bulunması halinde; yakma tesislerinin hava kirliliğine önemli katkısı bulunduğundan bu tesislerin yer seçimi ve oluşum süreçlerinde ÇED (Çevresel Etki Değerlendirmesi) sürecinin yanı sıra mutlaka SED (Sağlık Etki Değerlendirmesi) sürecinin de yürütülmesi gerekmektedir.

İzmir Kentinde üretilen evsel atıkların önemli bir bölümü Harmandalı Katı Atık Depolama Alanına gelmektedir. Dolayısı ile sorun sadece Harmandalı’nın sorunu değil tüm İzmir’in sorunudur, bedelini yıllardır yaşadığı sıkıntılar ile Harmandalı halkı ödemektedir. Evimizde, işyerimizde, hayatımızın her alanında oluşturduğumuz çöpün oluşturduğumuz andan itibaren bertaraf edildiği son noktaya kadar olan yolculuğunda sorumluluk tüm İzmir halkı, ilçe belediyeleri, büyükşehir belediyesi, ilgili kurum kuruluşlar olarak hepimizindir.

İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılmakta olan çalışmalara ilgili kamu kurumları tarafından da destek verilmesi, İzmir için yeni atık tesisi alanlarının belirlenmesi, Menderes Entegre atık tesisi ÇED sürecindeki eksik kurum görüşlerinin tamamlanarak ivedilikle tesisin faaliyete geçmesi kentimiz için büyük bir önem taşımaktadır.

Çözümün parçası olmak, daha sağlıklı bir kentte yaşamak için herkesi bu sürece katkı vermeye davet ediyoruz.

YORUM EKLE

Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır

YORUMLAR

7 Aralık 2022 Çarşamba 08:38
Mehmet 79 atakentten itibaren heryer Çiğli idi diyorum. Diyorki çevreyolunun diğer tarafı karşıyakaya bağlansınmış. karşıyaka ile alakası olmayan yerlere karşıyaka demek komik. Çiğli'nin denizlerini sahiplenmeyemi çalışıyorsunuz? Karşıyaka belediyesi önündeki pis kokan sokaklarını temizlesin. Bıraksın Çiğli'nin sahillerini falan.
7 Aralık 2022 Çarşamba 08:35
Aşağıda eksi oylama yapan şahıslar. Mavişehirin eski halini biliyorlarmı ve nereye bağlı olduğundan haberleri varmı? Bostanlı Atakentten itibaren heryer Çiğli çöplüğü idi ve Çiğliye bağlıydı. Emlak konut bina yapınca buralar neden karşıyakaya bağlandı? Mavişehir'in karşıyaka belediyesine uzaklığı 10km ama Çiğli belediyesine uzaklığı sadece 1 km. Hatırlatırım.
Mehmet79
6 Aralık 2022 Salı 18:36
isimsiz yorumcu; Ataşehir mahallesinin çevreyolunun doğusunda kalan kısmı da Karşıyaka'ya bağlanmalıdır. Çevre yolu doğal sınır olmalıdır.
6 Aralık 2022 Salı 15:01
Yıllardır ilçeye çöp taşınıyor. Daha önce mavişehirin olduğu bölge Çiğli çöplüğü diye geçiyordu. Emlak konut burada binaları dikince birden karşıyakaya bağlandı ne alakası varsa. İlçenin ismini yıllardır çöp olarak anılmasına kim ve kimler sebep olduysa hepsinin canı cehenneme. Çiğli Belediye Yönetimi Mavişehirin kendi sınırlarına dahil edilmesi konusunda hukuki takibatına devam etsin. Mavişehirin karşıyaka ile alakası bile yok. Ayrıca çöpü nereye götürürseniz götürün. Çiğlide böyle birşey istemiyoruz.

DİĞER HABERLER

Sayfa başına gitSayfa başına git
Facebook Twitter Instagram Youtube
GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR YAZARLAR FOTO GALERİ VİDEO GALERİ MAGAZİN DÜNYADAN SAĞLIK
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2024 Ege'de Son Söz