Faik Öztrak başkanlığında çalışmalarını sürdüren CHP Ekonomi Masası Heyeti, Kocaeli'nin Başiskele ilçesindeki bir otelde iş insanlarıyla bir araya geldi. Azerbaycan'da şehit olan askerlere rahmet dileyerek konuşmasına başlayan Öztrak, "Şu ana kadar 42 ili ziyaret ettik. 61 bin kilometre yol yapmışız. Bu ziyaretlerimiz sırasında ülkemizin yaşadığı buhranı daha yakından izlemek ve yaşamlarını sürdürmeye çalışan iş insanlarından yakından dinleme imkanı bulduk. İçinde bulunduğumuz sıkıntının nedenine değinmek istiyorum; Türkiye aynı anda iki krizi birden yaşıyor. Bir tanesi tıkanan büyüme modeli ve bunun neden olduğu ekonomik kriz. Diğeri de ülkede kurulan ucube; Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi. Tek adam rejimi ve devlette neden olduğu kriz, büyüme modeli. ABD Merkez Bankası'nın 2013 yılında 'Artık eskisi gibi para basmayacağım' demesiyle birlikte Türkiye'nin izlemekte olduğu sıcak paraya dayanan büyüme modeli de tökezlemeye başladı. Tek adam rejiminin gelmesiyle birlikte ülkede kural kalmadı, krallar ortaya çıktı. Kurumsal kapasitemiz aşındı. Türkiye'nin dışarıda güvenilmez olduğu ortak izlenimi güçlenmeye başladı. Küresel fırsatları kaçırma riskimiz arttı" dedi.
‘BÜYÜME FİNCANCI KATIRI GİBİ KIRIP, DÖKÜYOR’
Büyüme modelinin tıkandığını söyleyen Öztrak, "10 yıldır gayri safi hasıla değişmiyor, yerimizde sayıyoruz. Büyümede artış deniliyor, istatistiki hatalar olduğu kanaatindeyim. Büyümenin kalitesinde ciddi bozulma var. Birincisi, büyümeden ücretlilerin aldığı pay; 2016'dan itibaren düşmeye, 2018 tarihinden itibaren de çakılıyor. Ücretlilerin büyümeden yüzde 31'lerden 10 puan düşüp, yüzde 21'lere geriliyor. Bütün dünya, sürdürülebilir olması için büyümenin kapsayıcı olmasından söz ediyor. Bir başka sorun büyümeyle birlikte enflasyon azdı. Enflasyon bugün yüzde 80. Bu aynı zamanda enflasyonu azdıran bir büyüme oldu. Bu büyüme aynı zamanda dış dengeyi de bozuyor. 'Cari açık düzelecek, dışarıdan dövizler gelecek, rezervler artacak enflasyon düşecek' deniliyordu ama bunların hiçbiri olmuyor. Cari açık rekor üstüne rekor kırarak, gidiyor. Bu büyümeyi tanımlarsak, bu büyüme aynen züccaciye dükkanına giren fincancı katırı gibi kırıp, döküyor. Sonunda ne oluyor? Bugün olduğumuz yere geliyoruz" diye konuştu.
GÜNCEL
Sayfa başına git
