GÜNCEL
Oktay GÜÇTEKİN / EGEDESONSÖZ - Karabağlar Belediyesi Temmuz ayı olağan meclis oturumu gerçekleştirildi. Meclise Belediye Başkanı Helil Kınay başkanlık yaptı.
Meclisin gündeminde ise Uzundere’de bulunan 80 hektarlık İzmir Demokrasi Üniversitesi arazisine aynı zamanda TOKİ konutunun yapılmak istenmesi Karabağlar Belediyesi ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nı karşı karşıya getirmişti. Üniversitenin zamanla yeni fakültelere ihtiyaç duyacağını düşünen Karabağlar Belediyesi yönetimi 38 hektarlık alanın üniversite alanı olmasına itiraz ederek geri kalan 42 hektarın da üniversiteye verilmesi için yargıya başvururken yaşanan süreçte yapılan son planlara İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Karabağlar Belediyesi’nin itiraz etmesi sonrası Meclis gündeminde tartışmalar yeniden açıldı.
EROĞLU: YAKLAŞIMINIZIN POZİTİF OLABİLECEĞİNİ DÜŞÜNÜYORDUK
Gündem dışı konuşmalarda söz alan AK Parti Grup Başkanvekili Fırat Eroğlu, Demokrasi Üniversitesi alanı ile ilgili bilgi talebinde bulunurken, “Geçtiğimiz günlerde 20 Haziran'da askı süresi biten, hepimizin kamuoyunda da bildiği gibi TOKİ alanı-üniversite alanı diye tabir ettiğimiz planlardı. Bildiğimiz kadarıyla da yine Karabağ Belediyesi hem büyükşehir belediyesi bu konuda planlara itirazlarını gerçekleştirmişler. Sizin de bu konuda da daha önceki yaklaşımlarınızı daha pozitif olabileceğini düşünüyorduk biz. Hem bizi hem oradaki hak sahiplerini hem kamuoyunu bilgilendirirseniz seviniriz” diye konuştu.
KINAY: TİTİZ BİR ÇALIŞMA YAPMAMIZ GEREKTİĞİNİ ÖĞRENDİK
Bilgilendirmede bulunan Başkan Helil Kınay, “Karabağlar Belediyesi'nde, Karabağlar Belediye Başkanı olarak da sağlıklı, dirençli, adaletli barış içerisinde, huzur içerisinde birbirini büyüterek bir aile gibi yaşayan bir belediyecilik bir ülke anlayışı içerisinde çalışmalarımızı yasal, hukuk, mevzuatlar ama en çok kamudan yana, haktan yana, emekten yana ve demokrasiden yana bir mücadeleyle sürdüreceğimizi ve hayatım boyunca olduğu gibi benim de bunun bir parçası olarak belediye başkanı olarak da her adımımda titizlikle bu süreci sürdüreceğimi paylaşmıştım. Burada bu sözlerini bir kez daha paylaşmak istiyorum; Uzundere bölgemizde üniversite alanı olarak da bilinen alandı. Daha önceki dönemlerde de sizin de bahsettiğiniz üzere planlama çalışmalarıyla ilgili süreçte belediyemizin Karabağlar Belediyesi olarak İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin TOKİ'nin ve bakanlığın yaptığı planlama süreçlerinde yürüyen hukuki süreçler vardı. Bu kapsamda şunu hatırlatmak isterim; Kentin hakkını savunmak, kentlerin hakkını savunmak, Karabağlar'ın hakkını savunmak noktasında hepimizin hemfikir olduğunu düşünüyorum. Bizler Çevre Şehircilik ve İklim değişikliği Bakanlığı olarak onaya sunulan söz konusu alandaki planla ilgili değerlendirmelerimizi teknik, hukuki kentten yana ve kamusal anlamda da yaptığımızda geçmişten bugüne yürüttüğümüz süreçlerde olduğu gibi bundan sonraki süreçlerde de çok daha titiz bir çalışma yapmamız gerektiğini öğrendik. Şöyle ki; söz konusu planlara itiraz gerekçemizi bir kez daha hatırlatayım sizlere. Alanın geçmişine baktığınız zaman bir hazine arazisi olan, planlarda kullanım alanı orman, yeşil alan, belediye hizmet alanı nezarlık alanı, yol ve benzeri alan olarak tanımlanan bir alanda yapılan değişiklikle aslında belediyeye verilmesi gereken alanın TOKİ'ye devriyle ilgili bir süreçte başlayan 2018’den beri 2017’de beri devam eden bir süreçten bahsediyoruz Bu noktada Karabağlar Belediyemizin büyükşehir belediyemizin bu planlar ve uygulamalarla ilgili o tarihten bu yana yaptığı itirazlar ve değerlendirmelerde Karabağlar ilçesinin planlaması, gelişimi, kentsel gelişim alanı, bu gelişim alanındaki yapılacak çalışmalarla Karabağlar halkının kazanacağı, kamunun kazanacağı sosyal ve diğer faydalarla ilgili değerlendirmeler noktasındaki itirazları mahkemelere sunulmuştur. Bu itirazlar mahkemeler tarafından değerlendirildiğinde belediyemiz pek çok defa haklı bulunmuş. Planlar yetersiz bulunmuş ve bu planlar iptal edilmiştir. Geçmişten bu yana sürece baktığımız zaman söz konusu planlarda belediye hizmet alanı, yeşil alan, ağaçlandırılacak alan olarak görünen alanlar TOKİ devriyle beraber aslında yine belediye tarafından üniversite alanı olarak tanımlanmasını ve talep edilmesine, Karabağlar'ın da geleceği için, İzmir için de bu bir üniversite alanı olarak kente katkı sağlayacağı dolayısıyla belediyelerimizin, İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Karabağlar Belediyesi'nin kendi ihtiyaçları için gerekli hizmet alanından ya da mezarlık alanından feragat ederek daha büyük bir kamu yararı olan üniversite alanına bu alanın gerçekleştirilmesi alan kullanım kararının gerçekleştirilmesi noktasındaki iyi niyetiyle birlikte bu iyi niyetin farklı bir süreçte TOKİ'ye devri ve alanın üniversite ve kentsel gelişim alanına konut alanı olarak planlanması noktasında itirazlar da sürdürülmüştür. Tüm bu itirazlar devam ederken gelinen noktada dava süreçlerinde söz konusu planlar iptal edilmesine, mahkeme kararları olmasına rağmen o planların iptal edildiği, 2020 tarihinde mahkeme kararıyla planlar iptal edilmiş olması…”dedi.
MAĞDUR EDEN KURA ÇEKİMİ YAPAN TOKİ’DİR
Vatandaşları mağdur edenin TOKİ olduğunu belirten Kınay, “Dolayısıyla belediyenin itiraz gerekçeleri haklı bulunmuş olmasına rağmen ki burada şu ayrıntıyı da belirteyim; Belediyeniz tüm itirazlarında üniversite alanına değil, konut alanı olarak belirlenen alana itiraz etmiş. Bu alanın başka bir alanda da yapılabileceği, dolayısıyla kamusal faydanın başka alanlarda da sağlanabileceği… Bu noktada da bu değerlendirmelerde bu ilgili itirazlarını ortaya koymuş ve mahkemece bu itirazlar doğru bulunmuş planlar iptal edilmişken TOKİ tarafından 24 Şubat 2020 tarihinde bir kura çekimi gerçekleştirilmiş. Yani konut alanı kullanım kararı iptal edilen planı olmayan bir alanda Toplu Konut İdaresi tarafından konut mahkeme kararıyla belirlenmiş bir alanda kura çekimi gerçekleştirilmiş ve hak sahipliği süreci yürütülmüştür. O günden bugüne TOKİ mağdurları olarak da kamuoyunda bilinen ve vatandaşlarımızın 750 kişiyle bunların aileleri etkilendikleri kişiler o günden bugüne gelinen noktada vatandaşlarımız belediye tarafından mağdur ediliyor diyerek yürütülen sürecin içerisinde vatandaşımızı mağdur eden belediyemiz değil, yasal olarak doğru işlemleri yürütmeyen, hakkı olmadığı halde eksik bilgi, belge mevzuatı olmasına rağmen bir kura çekimi gerçekleştiren TOKİ'dir” ifadelerini kullandı.
YASAL SÜRECİMİZİ TAKİP EDİYORUZ
Bakanlığı çağrıda bulunan Başkan Kınay alan ile ilgili sözlerini şu ifadeler ile sürdürdü;
Talep edilmesi halinde daha kapsamlı olarak da değerlendirme yapacağımız noktada bu planların Karabağlar'a, İzmir halkına bir hazine arazisinin kamuya hizmet etmesi noktasındaki planlanma sürecinde bilime, planlama ilkelerine, kamu yara yatkınlığı doğrultusunda planlarla ilgili incelemeler yapılmış. Belediyemiz tarafından da Büyükşehir Belediyesi tarafından da gerekçelerle bu alanın kentsel gelişme alanı olarak değil, konut alanı olarak değil, söz konusu planlarda bakanlığın sunduğu planlarda, ticaret konut, sosyal donatılarla ortaya konan planlamaların katkı getirmeyeceği, buranın üniversite salonu olarak ve gelişme alanı olarak değerlendirilmesi gerektiği, bu bölgedeki yeşil alanın, yeşil dokunun yapılaşmaya açılmaması gerektiği gibi bilimsel, kentsel ve kamu yararı kapsamındaki gerekçelerle itirazlar sürdürülmüştür. Son gelinen planda da arkadaş kırmızı titiz bir şekilde incelemelerimizi yaptık. Tabii ki ben de bir belediye başkan adayı olarak geçmiş dönemden bugüne de kente dair mücadeleleri de yürüten halkın ve kamunun yararını savunan birisi olarak bilgilerim dahilinde mücadele yürütürken bir belediye başkanı olarak da sürecin içerisinde teknik ve hukuki belgelerle değerlendirmeleri yaptığımızda geçmişten bugüne de yeni planda yaptığımız eleştirilerde bir düzenleme var mı? Planda, kamu ve halkın yararı göz önünde bulundurulmuş mu? Kentsel gelişimle ilgili, sağlıklı kent süreciyle ilgili eleştiriler, mahkemenin de haklı bulduğu eleştiriler giderilmiş mi diye… Yeni düzenlenen planlara baktığımızda bu eleştirilerimizin dikkate alınmadığı daha önce mahkeme kararıyla defalarca kabul edilen ve planların iptaline neden olan gerekçelerin aynen devam ettiği söz konusu alanda konut, ticari yapılaşma gibi kullanım alanlarının aynı devam ettiği görüldü. Dolayısıyla biz bunlarla ilgili bilimden yana, planlamadan yana, Karabağlar Belediyesi'nin kentleşmeden yana tüm değerlendirmeleriyle beraber itirazlarımızı itiraz noktalarımızı Çevre Şehircilik ve İklim değişikliği Bakanlığımıza ilettik. Büyükşehir Belediye Başkanlığımız da bu kapsamda değerlendirmelerini iletti. Tabii bu sürecinde başka kurum, kuruluşlar, vatandaşlarımız da bu itirazları iletmiş olabilir. Bu konuyla ilgili değerlendirme Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'ndadır. Bizler yasal sürecimizi takip ediyoruz. Bu noktada bazı söylemlerle vatandaşlarımızın mağdur edildiği noktasındaki söylemler son derece haklı ama eksiktir. 750 vatandaşımız ve aileleri mağdur edilmemiştir. 500 bin artı 750 vatandaşımız ve aileleri ve İzmir halkı mağdur edilmiştir. Çünkü bu alan kente dair sağlıklı gelişmeyi sağlamak adına hepimizin sağlıklı kentlerde yaşayabilme hakkımızı kullanmak adına doğru planlanması gereken bir alandır. Bu süreçlerde kamunun idarelerinin de yasa ve yönetmeliklere doğru olarak işlemlerini yapması gerekir. Yasal süreçlere baktığımızda kendisine ait planlama yetkisi olmayan bir alanda yapılan kura çekimi mahkeme kararlarıyla planlar iptal olmasına rağmen bu hukuki gerekçeler düzeltilmeden yapılan çalışmalar... Üstelik TOKİ'nin söz konusu alandaki projeye ilişkin çevresel etki değerlendirme kararının iptal edilmiş olması, bütün bu kararlar olmadan ihaleye çıkılamayacak olmasına rağmen yasa ve hukuka aykırı olarak ihaleye çıkmış olması gibi pek çok sebeple zaten hukuk dışı işlemler bulunmaktadır. Mahkemeler de bu kararları yerine getirmiştir. Bu noktada ben buradan çok teşekkür ediyorum. Sizin aracılığınızla da bir çağrı yapalım istiyorum. Burada Perşembe günü vatandaşlarımızla da bir toplantımız olacak. Burada hiçbir vatandaşımızın mağdur edilmemesi, vatandaş çocuklarımızın, geleceğimizin sağlıklı kentlerde yaşayabilmesi adına her birimizin planlama ilkelerinden başlayarak son derece kısıtlı olan alanlarımızı doğru yönetmek, doğru planlamak, kentlerimizde de kentsel dönüşümü doğru kamudan yana, haktan yana gerçekleştirmek adına sorumluluğumuz bulunmakta Karabağlar'da da belediyemiz olarak da meclis üyelerimiz olarak da hepimizin ortak sorumluluğudur bu. Dolayısıyla bu sorumluluk kapsamında bu meclis eminim 750 vatandaşımızı mağdur eden TOKİ'ye karşı hep birlikte ilgili idarelerin gerekli süreçleri yürütmesi, vatandaşlarımızı mağdur eden TOKİ ve yönetici haksız ve hukuksuz bir şekilde yaptığı değerlendirmelerle ilgili bu vatandaşlarımızın mağduriyetini gidermesi noktasında gereğini yapacaktır. Burada bizler belediye olarak mağduriyeti yaratan değil, tam tersi 750 vatandaşımızın mağduriyetine, 500 bin vatandaşımızın da mağduriyeti eklenmesin diye. Kentimizin sağlıklı ve planlı kent yaşamının sürdürülmesi için mücadele eden taraftayız. Bu mücadeleyi hep birlikte yapacağımıza inanıyoruz. Bu mağduriyeti de yaratanlarla ilgili değerlendirmede bu toplantıda sizlerle de birlikte burada vatandaşlarımızla da bir arada oluruz. Diğer değerlendirmeleri kapsamlı bir şekilde paylaşırız. Bakanlığımızın değerlendirmeleri kapsamında yasa, hukuk, mevzuat ama kentler planlama, bilimsellike ama en çok kamudan ve halktan yana mücadelemizi sürdürme noktasında kararlı olduğumuzu ve burada mağduriyeti belediyemizin değil, büyükşehir belediyemizin değil ama asıl mağduriyeti yaratan ilgililerle ilgili gerekli işlemleri yapması hem bakanlığımıza hem de ilgili diğer kuruluşlara bir çağrıda bulunduğumuzu paylaşmak isterim.”
Sayfa başına git
